Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ENDİŞELERİMİZİN KIŞI / 2013-14

Resim
Anlamlı kafatası / Sümer - Anadolu Medeniyetleri Müzesi  Ankara Yaşlandığımız için mi geliyor "zaman algılarında" kararsızlık, öznenin parçalandığını duymak fakat anlatamamak, geleceğin "apocalyptique" olduğuna hergün daha fazla inanmak. Edebiyatı yansımıyorum ama bence "sinema" günümüzde en vurucu bir dil ve estetik oluşturdu. İçsel yolculuktan yola çıkarak dışa; yaşadığımız şu dünyayı, isterse gerçek isterse sanal; inanılmaz bir teknikle görselin gücünü kanıtlamak. Nereden geliyoruz buraya, hiç düşündünüz mü ? Yılların bu birikiminde ne kadar film görmüştür bu göz ama çocukluğumdan bu yana seçimimde hiç yanılmadım; masal anlatmanın bile bir tekniği vardır; virtüel kaynağını gerçekten almaz sa sizi inandıramaz oysa sözcüklerin bir gizemi vardır hayali bir başka güçlendirir; çocukluğumda gazete ve sinema dışında hemen hemen "imge" yoktu, hayale sığınıyorduk. Bilmiyorum ama her zaman güç bir seyirciydim; örneğin kovboy filmlerindeki sahteliği

OXYMORE / TURNER ÖDÜLÜ 2013 - YARGI ONLARIN, BİZ HİÇBİR ŞEYİZ !

Resim
Laure Prouvost Laure Prouvost Haber Fransa'da anında duyuruldu, evet çağdaş bir Fransız sanatçısı İngiltere'nin bu büyük ödülünü kazanmıştı. Yıllardır Fransızlar bu konuda kendilerinin altadıldığına inanmışlardı, sürekli olarak günah çıkartıyorlardı, çağdaş sanatta ne yapsalar "bu konuda söz sahibi olmak" belki de ciddiye alınmak uzun bir süredir hayal olmuştu. Hemen moral yerine geldi oysa Laure Prouvost uzun yıllardır İngiltere'de yaşıyordu ve de ailedendi; açıklarsak: contemporary'yi yöneten "lobbying'den söz ediyorum ve de ödülü biliyorum; Turner'i her kez mezarında rahatsız eden, artık sözle anlatılamıyacak bir can sıkıntısı, boyamaktan bile yorulmuş, "laf-ı güzaf"; bir şamata. Daha önce söyledim; "sizinle dalga geçiyorlar" diye, alın görün çağımızın beğenisini, satın alın, saklayın. Ödülün akıl hocası TATE BRİTAİN ama Charles Saatçi'den geçmeden bu ödül alınamaz, daha önce MaxMara Art Prize For Women'nı

OXYMORE / PEMBE BULUTLAR-İSTANBUL KASIM 2013

Resim
Bankaya girdiğimde fazla beklemedim; danıştığım genç memur sorularımı yanıtlarken Paris'de oturduğumu öğrendiğinde ne iş yaptığımı sordu, ressamım deyince gözlerindeki bir ışıldamayla konumuz resme yöneldi. Genellikle doktorlar çok ilgilidir resimle; çok az doktor gördüm bana soru sormayan, deneyimlidir bu konuda; banka memuru daha ağzını açmadan bir hafta önce yaptığım serginin kataloğunu önüne koydum. Önce şaşırdı, belli ki cuma sabahı 11 de böyle bir adamın karşısına çıkacağını düşünmemişti. Kataloğu iki kez karıştırıp; ben de çok seviyordum resmi ama ..ne yapalım kadermiş.. şaşırmıştım ne kaderi, peki kaderle ne ilgisi var resim yapmanın soruma yanıtı hem düşündürücü hem de hüzünlüydü: "..orta okuldaydım, resim dersi öğretmenimiz sınıfa hayalden bir doğa tasviri çizip boyayın demişti; ben de "pembe bulutlar " boyadım. Ödevi verdiğimizde öğretmen önce bir süre resme baktı ve benimkini ötekilerden ayırdı; şaşkındım, beğenisini nasıl anlatacak diye meraklanıyorum. Y

OXYMORE / KASIM 2013-İSTANBUL / NASIL BİR ISSIZLIKTAYIM BİLEMEZSİN

Resim
Ankara sergisine gitmeden bir kaç gün İstanbul ; hüzünlü ama geriye kalan bazı dostlar, masalar, kitapcılar; ve bir kitap: "Leylim leylim" - Ahmet Arif'den Leyla Erbil'e mektuplar, 1954 - 1959 süresince yazılmış ama ne yazık Leyla Erbil'in yazdıkları bulunamamış. Önceleri bunların yayınlanmasına karşı çıkan Leyla Erbil, ölümüne yakın kabul ediyor, normal; herkes daha sonları yaşantılarını kurup, başkalarıyla paylaştıklarında, aşktan paramparça, sürgünlerdeki bir ses ters de anlaşılabilirdi. Aşk her zaman bir tabu, nereye gelirsek gelelim, sevmek; bilinmez bir yasak, hep saklanır nedense! Ahmet Arif sürgünde, düşünün o yılları, o Anadolu'yu, parasızlığı, tümüyle lanetlenmiş bu yazar, çizer, üniversite frofesörlerine kadar kimin niçin hanki nedenle! Burada duruyorum; absürt bir soru; bugün de aynen belki de daha acımasız hapishaneleri doldurmuşsak bence bir yazgı, karabasan çökmüş üstümüze         Yangınlar, kahpe fakları,         Korku çığları.         Ve ir

SERGİ

Resim

ÇAĞDAŞ SANATIN BÜYÜK BLÖFÜ

Resim
Çağdaş Sanat adına yapılan şamatanın büyük bir "sirk" olduğunu , ileriye dönük hiç bir şansı olmadığını ,  sanat diye yutturmacılığın amacı sizinle dalga geçmek olduğunu ; lobbying sistemiyle Modern müzelerin kontrolünü ele geçirmiş , biennal misyonerleriyle bizim gibi yükselmede olan ülkeleri nasıl yıkadığını vs. Söylediklerime yanıt almak değil , kanımca niçin hesaplaştığımı düşünenler çoğunluktadır . Şu günlerde İstanbul ve Lyon - Fransa- Biennalleri yani iki büyük sirk ve de bu hafta Book dergisi bu "Çağdaş Sanatın" ne mene bir balon olduğunu, Columbia üniversitesi sanat tarihi profesörü Alaxander Alberto 'nun yazdığı kitaptan hareketle ( L'Art conceptuel et la politique de la publicité ) - kavramsal sanat ve reklamın politikası- bu "kavramsal sanat"a genel bakış yani bir  "envanter" , daha önce kollektif bir çalışma olan kitabı "Art After Conceptual Art " - kavramsal sanattan sonra sanat- kitabıyla bence ilk kez bu doku

HAYAL MÜZELERİ 18 - DON McCULLİN

Resim
Kış peyzajı - Sommerset , İngiltere 1991 Don Mc Cullen bu peyzajı görüntülediğinde belleğinde tüm savaşlar  , açlıklar , kan ve revan ; Kıbrıs , Biefra , Salvador , Vietnam , Cambodge , kuzey İrlanda , Lübnan , Afganistan ... insansız bir manzara ; belki tüm yaşadıklarımı bu manyetik boşlukla silip süpürüyorum diyor , ama korkunun fotoğrafını çekmişsen biraz zor , geceye doğru karabasan seni bekliyor : Vietnam 1968 - Bekleyen asker İşte 60 yıllarının sonunda Life dergisini Vietnam özel sayısının orta sayfasında dehşet bir fotoğraf ; bir tankın üstüne yığılmış panik içinde savaştan kaçan  askerler , önde serum verilen yaralı asker ; uzun bir süre bu fotoğrafı yaşadım , harp bitmemişti , bugünkü iletişim olmadığı için ancak olup biteni bir imajdan öğreniyorsunuz , bu yaralı askerin kaderini düşündüm , ne yapıyordu orada ? Farkında mıydı kiminle savaştığının , niçin savaştığının , sonra yaşadı mı , evine döndü mü ? Amerika tüm harplerin ötesinde , Viyetnam'a özel bir

PARADOXE eylül 2013

Resim
İletişim önüne geçilemez bir hızla ilgi alanlarımızı " güncenin varlığı " ya da absürt'ün güncesi olarak işgal altına almış bir durumda . İrreel'i hayal etmiyoruz , çünkü o elimizin altında : Bir gazete haberi 1929 Türkçe konuşmak ne kadar zorlaşmış sa , yazmak ise başka bir bela , her gün okuduğumuz ya da baktığımız gazetelerin başlıklarından ; media'yı luzumsuz işgal eden "individu"lerin yorumlarına dek Türk Dil Kurumunun ( bilmiyorum hala yaşıyor mu ?) sözlük çalışmalarına katkıda bulunuyor ; Bir gazete haberi 2013 Daha önce Legion d'Honneur konusunda yazdıklarımı doğrulayan yeni bir haber ; nice dostumuz bu ödülün içeriğini düşünmeden " mal bulmuş Magrep'li " gibi bu rozeti yakasına taktığında , Fransa'nın genelde Türkiye'yi nasıl değerlendirdiğinin farkında değildir. Geçenlerde Lebrizcom Sanal dergide yayınlanan ;  Pınar Turanlı'nın " Borusan Contemporary Perili Köşk'de bir gün &